Müslümanın ömründe bir defa umre yapması Hanefî ve Mâlikî(İbn Rüşd, I, 395.) mezheplerine göre müekked sünnet , Şâfiî (Şirbînî, II, 206.) ve Hanbelî (Muğnî, V, 6.) mezhebine göre ise farzdır.

Hanefî bilginlerden umrenin, vitir namazı, kurban ve fıtır sadakası gibi vacip olduğu görüşünde olanlar da vardır. (Kâsânî, II, 226.)

Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; “Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın” (Bakara, 2/196.) anlamındaki ayete getirilen farklı yorumlar ile bu konuda farklı rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Ayet-i kerîme, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlanınca bu görevin yarım bırakılmayıp tamamlanması gerektiğini ifade ettiği gibi “Orucu akşama kadar tamamlayın” (Bakara, 2/187) anlamındaki ayette olduğu gibi “hac görevini yerine getirin” (ekîmû) anlamını da ifade eder. (Kurtubî, I, 365. Taberî, Ebû Ca’fer Muhammed b. Cerîr, Câmiu’l-Beyân AnTe’vîli Âyi’l-Kur’ân, II, 2/206-211. Dâru’l-fikr, Beyrut, 1988.)

İmam Şâfiî ve İmam Ahmed b. Hanbel, bu ayeti hac ve umre görevini yerine getirin şeklinde bir emir olarak anlamışlar, umrenin farz olduğu içtihadında bulunmuşlardır. (Muğnî, V, 13. İbn Rüşd, I, 395.)

Ayrıca şu rivayetleri de görüşlerine delil olarak almışlardır:

Hz. Aişe,

– “Ey Allah’ın Elçisi! Kadınların cihat yapması gerekli midir” diye sormuş, Hz. Peygamber (s.a.s.),

Evet (onlara) içinde savaş bulunmayan cihat (yani) hac ve umredir gereklidir” buyurmuştur. “Umre küçük hacdır.” (Muğnî, V, 14.)

Sahabeden Ebû Rizîn el-Ukeylî,

– “Ey Allah’ın Elçisi! Babam ihtiyar bir insandır. Ne hac ve umre ne de yolculuk yapmaya gücü yeter. (Ne yapması gerekir)” diye sormuş, Hz. Peygamber (s.a.s.) da,

– “Babanın yerine sen hac ve umre görevi yap” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Menâsik, 26. II, 402. İbn Mace, Menasik, 10, II, 970.)

Umrenin farz olmadığı görüşünde olanlar şu rivayetleri esas almışlardır:

Gücü yetenlerin haccetmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır”(Al-i İmrân, 3/ 97.) anlamındaki ayette ve İslam’ın beş temel esasını beyan eden hadis-i şerifte (Müslim, Îmân, 1. 5. I, 37, 40. bk. Buhârî, Îman, 37. I, 8.) umrenin geçmemi olmasını umrenin farz olmadığına delil getirmişlerdir. Şu hadisleri de görüşlerine delil olarak zikretmişlerdir.

Hac, farz, umre nafile bir ibadettir” (İbn Mâce, Menâsik, 8, II, 968. Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Kâsânî, II, 226.
Taberî, II, 2/212. Muğnî, V, 13.) Cabir ibn Abdullah’ın bildirdiğine göre bir sahâbî Peygamberimize,

– “Ey Allah’ın Elçisi! Umre farz mıdır diye sormuş, Hz. Peygamber (s.a.s.) da

– “Hayır, umre yapman senin için daha hayırlıdır” buyurmuştur.(Taberî, II, 2/212.Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Ahmed, III, 316.)

Umrenin farz olduğu içtihadında bulunanların görüşlerine delil olarak zikrettikleri hadiste geçen “umreye küçük hac” denilmesini sevabını beyan içindir şeklinde açıklamışlardır.

Abdullah ibn Ömer’in bildirdiğine göre Peygamberimiz (s.a.s.) dört defa umre yapmış, (Tirmizî, Hac, 93. III, 275.) umre yapılmasını teşvik etmiş ve;

Umre, daha sonraki umreye kadar, ikisi arasında işlenen günahlar için kefârettir. Allah katında makbul haccın karşılığı ise ancak cennettir.” (Tirmizî, Hac, 90. III, 272.)

Kaynak: Diyanet Hac İlmihali, DİB Yayınları, 2013, Ankara

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces

Ramazan Bayramı

  • İslam Fıkhı Ansiklopedisi