Meâric Suresi Türkçe Meali

  • Meâric  1: (1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
  • Meâric  2: (1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
  • Meâric  3: (1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
  • Meâric  4: Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.
  • Meâric  5: (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
  • Meâric  6: Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar.
  • Meâric  7: Biz ise onu yakın görüyoruz.
  • Meâric  8: (8-9) Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü hatırla.
  • Meâric  9: (8-9) Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü hatırla.
  • Meâric  10: (O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz.
  • Meâric  11: (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
  • Meâric  12: (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
  • Meâric  13: (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
  • Meâric  14: (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
  • Meâric  15: (15-16) Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.
  • Meâric  16: (15-16) Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.
  • Meâric  17: (17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
  • Meâric  18: (17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
  • Meâric  19: Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
  • Meâric  20: Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
  • Meâric  21: Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
  • Meâric  22: Ancak, namaz kılanlar başka.
  • Meâric  23: Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir.
  • Meâric  24: (24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
  • Meâric  25: (24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
  • Meâric  26: Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir.
  • Meâric  27: Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir.
  • Meâric  28: Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz.
  • Meâric  29: Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir.
  • Meâric  30: Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.
  • Meâric  31: Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
  • Meâric  32: Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.
  • Meâric  33: Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
  • Meâric  34: Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir.
  • Meâric  35: İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.
  • Meâric  36: (36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
  • Meâric  37: (36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
  • Meâric  38: Onlardan her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor?
  • Meâric  39: Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık.
  • Meâric  40: (40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
  • Meâric  41: (40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
  • Meâric  42: Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.
  • Meâric  43: (43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
  • Meâric  44: (43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
  • Sistemli Evden Eve Taşımacılık

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces

    Ramazan Bayramı