Hac Suresi Türkçe Meali

  • Hac 1: Ey insanlar, Rabbinizden korkup sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir.
  • Hac 2: Onu gördüğünüz gün, her emzikli kendi emzirdiğini unutup geçecek ve her gebe kendi yükünü düşürecektir. İnsanları da sarhoş olmuş görürsün, oysa onlar sarhoş değillerdir. Ancak Allah´ın azabı pek şiddetlidir.
  • Hac 3: İnsanların kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın kaypak şeytanının peşine düşer.
  • Hac 4: Ona yazılmıştır: «Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir.»
  • Hac 5: Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak´tan (Embriyo), sonra yaratış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.
  • Hac 6: İşte böyle; hiç şüphesiz Allah, hakkın kendisidir ve şüphesiz ölüleri diriltir ve gerçekten her şeye güç yetirendir.
  • Hac 7: Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir.
  • Hac 8: İnsanlardan kimi, hiç bir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır durur.
  • Hac 9: Allah´ın yolundan saptırmak amacıyla ´gururla salınıp kasılarak´ (bunu yapar); dünyada onun için aşağılanma vardır, kıyamet günü de yakıcı azabı ona taddıracağız.
  • Hac 10: (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.
  • Hac 11: İnsanlardan kimi de, Allah´a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.
  • Hac 12: Allah´tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
  • Hac 13: (Ya da) Zararı, yararından daha yakın olana tapar; ne kötü yardımcı ve ne kötü yoldaştır.
  • Hac 14: Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçek şu ki, Allah, her istediğini yapar.
  • Hac 15: Kim, Allah´ın ona, dünyada ve ahirette kesin olarak yardım etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu düzen, onun öfkesini giderebilecek mi?
  • Hac 16: İşte biz onu (Kur´an´ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.
  • Hac 17: Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapan (Sabii) lar, Hristiyanlar, ateşe tapan (Mecusi) lar ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır. Doğrusu Allah, her şeyin üzerinde şahid olandır.
  • Hac 18: Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah´a secde etmektedirler. Birçoğu üzerinde de azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Hiç şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
  • Hac 19: İşte bunlar çekişen iki gruptur, Rableri konusunda çekiştiler. İşte o küfre sapanlar, onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir; başları üstünden de kaynar su dökülür.
  • Hac 20: Bununla karınları içinde olanlar ve derileri eritilmiş olur.
  • Hac 21: Onlar için demirden kamçılar vardır.
  • Hac 22: Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) «Yakıcı azabı tadın!» (denir).
  • Hac 23: Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri de ipektir.
  • Hac 24: Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir.
  • Hac 25: Gerçek şu ki, inkâr edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram´dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azab taddırırız.
  • Hac 26: Hani biz İbrahim´e Evin (Kâbe´nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) «Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükûa ve sücuda varanlar için Evimi temiz tut.
  • Hac 27: «İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.»
  • Hac 28: Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah´ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
  • Hac 29: Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler, Beyt-i Atik´i tavaf etsinler.
  • Hac 30: İşte böyle; kim Allah´ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.
  • Hac 31: Allah´ı birleyen (Hanif) ler olarak, O´na (hiç bir) ortak koşmaksızın. Kim Allah´a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir.
  • Hac 32: İşte böyle; kim Allah´ın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu, kalblerin takvasındandır.
  • Hac 33: Onlarda sizin için adı konulmuş bir süreye kadar yararlar vardır. Sonra onların yerleri Beyt-i atik´tir.
  • Hac 34: Biz her ümmet için bir «Mensek» kıldık, O´nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah´ın adını ansınlar diye. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O´na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
  • Hac 35: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; onlar, kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.
  • Hac 36: İri cüsseli develeri de size Allah´ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah´ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz.
  • Hac 37: Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah´a ulaşmaz, ancak O´na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O´nun size hidayet vermesine karşılık Allah´ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.
  • Hac 38: Hiç şüphe yok ki Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez.
  • Hac 39: Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü´minlere savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
  • Hac 40: Onlar, yalnızca; «Rabbimiz Allah´tır» demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah´ın, insanların bir kısmıyla bir kısmını defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah´ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, aziz olandır.
  • Hac 41: Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma´rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah´a aittir.
  • Hac 42: Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlardan önce Nuh, Âd, Semud kavmi de yalanlamıştı.
  • Hac 43: İbrahim´in kavmi ve Lut´un kavmi de:
  • Hac 44: Medyen halkı da (yalanlamıştı peygamberlerini). Musa da yalanlanmıştı. Böylelikle Ben, o küfre sapanlara bir süre tanıdım, sonra onları yakalayıverdim. Nasılmış benim (her şeyi alt üst edip kökten değiştiren) inkilabım (veya inkârım).
  • Hac 45: (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
  • Hac 46: Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve kendisiyle işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü gerçek şu ki, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.
  • Hac 47: Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va´dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.
  • Hac 48: Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.
  • Hac 49: De ki: «Ey insanlar, gerçekten ben sizin için yalnızca bir uyarıcı, korkutucuyum.»
  • Hac 50: Buna göre, iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar için bir bağışlanma (mağfiret) ve üstün bir rızık vardır.
  • Hac 51: Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, onlar da alevli ateşin halkıdır.
  • Hac 52: Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dileğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Hac 53: Şeytanın (bu tür) katıp bırakmaları, kalplerinde hastalık olanlara ve kalpleri (her türlü) duyarlılıktan yoksun bulunanlara (Allah´ın) bir deneme kılması içindir. Hiç şüphesiz zalimler, (gerçeğin kendisinden) uzak bir ayrılık içindedirler.
  • Hac 54: (Bir de) Kendilerine ilim verilenlerin, bunun (Kur´an´ın) hiç tartışmasız Rablerinden olan bir gerçek olduğunu bilmeleri için; böylelikle ona iman etsinler ve kalpleri ona tatmin bulmuş olarak bağlansın. Hiç şüphe yok Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltip iletmektedir.
  • Hac 55: Küfre sapanlar ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye ya da kesintiye uğramış (akîm, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur´an´dan) yana şüphe içinde sür git kalacaklardır.
  • Hac 56: Mülk, o gün yalnızca Allah´ındır. O, aralarında hükmedecektir. Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler içindedirler.
  • Hac 57: Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için de aşağılatıcı bir azab vardır.
  • Hac 58: Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Hiç şüphe yok Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
  • Hac 59: Onları, kendisinden gerçekten hoşnut kalacakları bir yere sokacaktır. Şüphesiz Allah, bilendir, halîmdir.
  • Hac 60: İşte böyle; her kim kendisine yapılan haksızlığın benzeriyle karşılık verir, sonra aleyhine ´azgınlık ve saldırıda´ bulunulursa, Allah, mutlaka ona yardım eder. Hiç şüphe yok Allah, affedicidir, bağışlayıcıdır.
  • Hac 61: İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katar ve gündüzü de geceye bağlayıp katar. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.
  • Hac 62: İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. O´nun dışında onların kendilerine tapmakta oldukları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür.
  • Hac 63: Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, her şeyden haberdardır.
  • Hac 64: Göklerde ve yerde her ne varsa O´nundur. Şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan (Gani) dır, övülmeye layık olandır.
  • Hac 65: Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp gitmekte olan gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmaksızın, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoymaktadır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir.
  • Hac 66: Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O´dur. Gerçekten insan pek nankördür.
  • Hac 67: Biz her ümmete bir ibadet-tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in) de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.
  • Hac 68: Eğer seninle mücadeleye girişirlerse, de ki: «Allah, yapmakta olduklarınızı daha iyi bilir.»
  • Hac 69: «Allah, kıyamet günü, kendisinde ihtilafa düşmekte olduğunuz şey hakkında aranızda hükmedecektir.»
  • Hac 70: Allah´ın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptır. Hiç şüphesiz bunlar(ı bilmek), Allah için pek kolaydır.
  • Hac 71: Onlar, Allah´ı bırakıp da (Allah´ın) kendisine ispatlayıcı bir delil indirmediği ve haklarında kendilerinin (hiç bir) bilgileri olmayan şeylere tapmaktadırlar. Zulme sapanlar için hiç bir yardımcı yoktur.
  • Hac 72: Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o küfre sapanların yüzlerindeki ´red ve inkârı´ tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: «Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş, Allah, onu küfre sapanlara va´detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır.»
  • Hac 73: Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah´ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için bir araya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de.
  • Hac 74: Onlar, Allah´ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir.
  • Hac 75: Allah, meleklerden elçiler seçer ve insanlardan da. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.
  • Hac 76: O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilmektedir. Bütün işler de Allah´a döndürülür.
  • Hac 77: Ey iman edenler, rükû edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.
  • Hac 78: Allah adına gerektiği gibi cihad edin. O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim´in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur´an´da) da sizi ´müslümanlar´ olarak isimlendirdi; peygamber sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekâtı verin ve Allah´a sarılın, sizin Mevlanız O´dur. İşte ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı.
  • Sistemli Evden Eve Taşımacılık

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces

    Ramazan Bayramı