Tûr Suresi Türkçe Meali

  • Tûr  1: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  2: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  3: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  4: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  5: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  6: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  7: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  8: (1-8) Tûr´a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab´a, Beyt-i Ma´mûr´a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
  • Tûr  9: O gün gök sallanıp çalkalanır.
  • Tûr  10: Dağlar yürüdükçe yürür.
  • Tûr  11: Yalanlayanların vay haline o gün!
  • Tûr  12: Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır.
  • Tûr  13: (13-14) O gün cehennem ateşine itilip atılırlar da «İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!» denilir.
  • Tûr  14: (13-14) O gün cehennem ateşine itilip atılırlar da «İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!» denilir.
  • Tûr  15: Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz?
  • Tûr  16: Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığına çarptırılacaksınız.
  • Tûr  17: (17-18) Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
  • Tûr  18: (17-18) Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
  • Tûr  19: (19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.
  • Tûr  20: (19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.
  • Tûr  21: İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
  • Tûr  22: Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
  • Tûr  23: Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.
  • Tûr  24: Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
  • Tûr  25: Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
  • Tûr  26: Derler ki: «Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardık.»
  • Tûr  27: «Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.»
  • Tûr  28: «Gerçekten biz bundan önce O´na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O´dur.»
  • Tûr  29: (Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
  • Tûr  30: Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?
  • Tûr  31: De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
  • Tûr  32: Onlara akılları mı bunu emreder, yoksa onlar, azgın bir topluluk mudur?
  • Tûr  33: Yahut «Onu kendisi uydurdu!» mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler.
  • Tûr  34: Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.
  • Tûr  35: Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
  • Tûr  36: Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Onlar bir türlü anlayıp inanmazlar.
  • Tûr  37: Yahut Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?
  • Tûr  38: Yoksa onların, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsinler.
  • Tûr  39: Yoksa kızlar O´nun, oğullar da sizin mi?
  • Tûr  40: Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında eziliyorlar mı?
  • Tûr  41: Yoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarında da, onlar mı yazıyorlar?
  • Tûr  42: Yahut bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl tuzağa düşecek olanlar, inkâr edenlerdir.
  • Tûr  43: Veya onların Allah´tan başka bir tanrısı mı var? Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır.
  • Tûr  44: Gökten düşen bir kütle görseler «Üst üste yığılmış bulutlardır» derler.
  • Tûr  45: Artık çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları kendi hallerine bırak.
  • Tûr  46: O gün planları kendilerine hiçbir fayda vermez ve yardım da görmezler.
  • Tûr  47: Şüphesiz zulmedenlere, ondan başka da azap vardır. Fakat çokları bilmezler.
  • Tûr  48: Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.
  • Tûr  49: Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O´nu tesbih et.
  • Sistemli Evden Eve Taşımacılık

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces