Your browser doesn’t support HTML5 audio
هُنَالِكَ ٱبْتُلِىَ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَزُلْزِلُوا۟ زِلْزَالًا شَدِيدًا
Hunâlikebtuliyel mu’minûne ve zulzilû zilzâlen şedîdâ(şedîden).
İşte orada mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- işte orada
- هُنَالِكَ
- denenmişti
- ب ل و
- ابْتُلِيَ
- mü’minler
- ا م ن
- الْمُؤْمِنُونَ
- ve sarsılmışlardı
- ز ل ز ل
- وَزُلْزِلُوا
- bir sarsıntı ile
- ز ل ز ل
- زِلْزَالًا
- şiddetli
- ش د د
- شَدِيدًا
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte orada mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
- Diyanet Vakfı: İşte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte burada mü´minler imtihan edilmiş ve şiddetli bir surette sarsılmışlar da sarsılmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte burada müminler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
- Ali Fikri Yavuz: İşte burada müminler imtihan olunmuş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte burada mü´minler imtihan olunmuş ve şiddetli bir surette sarsılmışlar da sarsılmışlardı
- Fizilal-il Kuran: İşte orada mü´minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
- Hasan Basri Çantay: İşte orada mü´minler imtihaana uğratılmışdı. Şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
- İbni Kesir: İşte orada mü´minler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsılmışlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte orada mü´minler imtihana tutulmuşlardı ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.
- Tefhim-ul Kuran: İşte orada, iman edenler, denemeden geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı.