ٱلَّذِينَ
قَالُوٓا۟
إِنَّ
ٱللَّهَ
عَهِدَ
إِلَيْنَآ
أَلَّا
نُؤْمِنَ
لِرَسُولٍ
حَتَّىٰ
يَأْتِيَنَا
بِقُرْبَانٍ
تَأْكُلُهُ
ٱلنَّارُ
ۗ
قُلْ
قَدْ
جَآءَكُمْ
رُسُلٌ
مِّن
قَبْلِى
بِٱلْبَيِّنَٰتِ
وَبِٱلَّذِى
قُلْتُمْ
فَلِمَ
قَتَلْتُمُوهُمْ
إِن
كُنتُمْ
صَٰدِقِينَ
Ali Fikri Yavuz:
O Yahûdiler şöyle dediler: “- Gökten mucize olarak gelecek ateşin yiyip tüketeceği bir kurban getirinceye kadar hiç bir Peygambere iman etmememizi Allah bize emretti.” (Rivayet edildiğine göre İsrailoğulları kurban eti yemezler ve kurban ettikleri hayvanın etini çatısız bir eve korlardı. Zamanın peygamberi orada dua yapardı. Halk da dışarda duanın kabulünü beklerdi. Gökten beyaz bir ateş gelip o kurbanı yakardı ve bu onun kabulüne bir alâmet sayılırdı). De ki:”- Size, benden önce bir çok peygamberler apaçık delillerle gelmiş ve o dediğinizi de elbet getirmişti. Ya, sadık kimseler idiyseniz niçin onları öldürdünüz?
Wholesale B2B Marketplaces