Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor
قَالَ فِيهَا تَحْيَوْنَ وَفِيهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ
Kâle fîhâ tahyevne ve fîhâ temûtûne ve minhâ tuhrecûn(tuhrecûne).
Allah, dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.”
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- dedi
- ق و ل
- قَالَ
- orada
- فِيهَا
- yaşayacaksınız
- ح ي ي
- تَحْيَوْنَ
- ve orada
- وَفِيهَا
- öleceksiniz
- م و ت
- تَمُوتُونَ
- ve yine oradan
- وَمِنْهَا
- çıkarılacaksınız
- خ ر ج
- تُخْرَجُونَ
- Diyanet Vakfı: Allah, dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.”
- Diyanet İşleri Başkanlığı: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): «Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Buyurdu ki onda yaşıyacaksınız ve onda öleceksiniz ve ondan çıkarılacaksınız
- Fizilal-il Kuran: Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar diriltilerek oradan çıkarılacaksınız.
- Hasan Basri Çantay: Dedi ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız».
- İbni Kesir: Buyurdu ki: Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Buyurdu ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Orda yaşayacak, orda ölecek ve ondan çıkarılacaksınız.»