Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَتَرَىٰ كُلَّ أُمَّةٍ جَاثِيَةً ۚ كُلُّ أُمَّةٍ تُدْعَىٰٓ إِلَىٰ كِتَٰبِهَا ٱلْيَوْمَ تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Ve terâ kulle ummetin câsiyeh(câsiyeten), kullu ummetin tud’â ilâ kitâbihâ, el yevme tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve görürsün
- وَتَرَىٰ
- ر ا ي
- her
- كُلَّ
- ك ل ل
- ümmeti
- أُمَّةٍ
- ا م م
- toplanmış
- جَاثِيَةً
- ج ث و
- her
- كُلُّ
- ك ل ل
- ümmet
- أُمَّةٍ
- ا م م
- çağırılır
- تُدْعَىٰ
- د ع و
- إِلَىٰ
- kendi Kitabına
- كِتَابِهَا
- ك ت ب
- bugün
- الْيَوْمَ
- ي و م
- cezalandırılacaksınız
- تُجْزَوْنَ
- ج ز ي
- şeylerle
- مَا
- olduğunuz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- yapıyor(lar)
- تَعْمَلُونَ
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
- Diyanet Vakfı: O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) «Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır: «Bugün o yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır, onlara: «Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
- Ali Fikri Yavuz: Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din sahibi) amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki:) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve her ümmeti görürsün ki diz çökmüştür, her ümmet kitabına da´vet olunuyordur, bu gün o yaptığınız amellerin cezâsı verilecek
- Fizilal-il Kuran: O gün her ümmeti Allah´ın huzurunda diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabını almaya çağırılır: «Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.»
- Hasan Basri Çantay: Ve sen (Habîbim) her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet kitabı (nın başı) na çağırılacak (ve onlara şöyle denilecekdir:) «Bu gün (dünyâda) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecek».
- İbni Kesir: Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. «Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız (denilecektir).»
- Tefhim-ul Kuran: O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kıtabına çağrılır. «Bugün yapmakta olduklarınızla karşılık göreceksiniz.»
Resim yüklenemedi.