Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَكَذَٰلِكَ نُوَلِّى بَعْضَ ٱلظَّٰلِمِينَ بَعْضًۢا بِمَا كَانُوا۟ يَكْسِبُونَ
Ve kezâlike nuvellî ba’daz zâlimîne ba’dan bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte böyle
- وَكَذَٰلِكَ
- peşine takarız
- نُوَلِّي
- و ل ي
- bir kısmını
- بَعْضَ
- ب ع ض
- zalimlerin
- الظَّالِمِينَ
- ظ ل م
- diğerlerinin
- بَعْضًا
- ب ع ض
- ötürü
- بِمَا
- olduklarından
- كَانُوا
- ك و ن
- kazanıyor(lar)
- يَكْسِبُونَ
- ك س ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.
- Diyanet Vakfı: İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte Biz, işleyip kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerden kimini kimine dost ederiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına dost yaparız.
- Ali Fikri Yavuz: İşte biz, asî insanlarla cinleri böyle birbirinden faydalandırdığımız gibi, zalimlerin bazısını bazısına, kazandıkları işler sebebiyle idareci ve hâkim yaparız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve işte biz, zalimlerin ba´zısını ba´zısına kesibleri sebebiyle böyle dost ederiz
- Fizilal-il Kuran: İşte böylece biz, işledikleri kötülüklerden ötürü kimi zalimleri diğerlerinin peşine takarız.
- Hasan Basri Çantay: İşte biz zaalimlerden kimini kimine, irtikâb etmekde oldukları (günâhlar) yüzünden, böylece musallat ederiz.
- İbni Kesir: İşte böylece zalimlerden kimini kimine kazandıklarından ötürü musallat ederiz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve işte böylece zalimlerin bazısını bazısına irtikab ettikleri şeyler sebebiyle musallat ederiz.
- Tefhim-ul Kuran: Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Resim yüklenemedi.