Your browser doesn’t support HTML5 audio
ثُمَّ فِى سِلْسِلَةٍ ذَرْعُهَا سَبْعُونَ ذِرَاعًا فَٱسْلُكُوهُ
Summe fî silsiletin zer’uhâ seb’ûne zirâan feslukûh(feslukûhu).
“Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra
- ثُمَّ
- فِي
- zincire
- سِلْسِلَةٍ
- س ل س ل
- uzunluğu
- ذَرْعُهَا
- ذ ر ع
- yetmiş
- سَبْعُونَ
- س ب ع
- arşın
- ذِرَاعًا
- ذ ر ع
- vurun onu
- فَاسْلُكُوهُ
- س ل ك
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.”
- Diyanet Vakfı: Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra da boyu yetmiş arşın bir zincirde yollayın onu!
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun.»
- Ali Fikri Yavuz: Sonra, boyu yetmiş arşın bir zincirde, onu oraya sürün.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra bir zincirde, ki boyu yetmiş arşın, yollayın onu
- Fizilal-il Kuran: Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu!
- Hasan Basri Çantay: «(Bundan) sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde, oraya sokun».
- İbni Kesir: Sonra da onu, boyu yetmiş arşın olan zincire vurun.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (32-33) «Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincir içinde olarak onu sevkedin. Muhakkak ki o, azîm olan Allah´a imân etmez idi.»
- Tefhim-ul Kuran: «Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin.»
Resim yüklenemedi.