Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا۟ فِى ٱلْبِلَٰدِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ
Ve kem ehleknâ kablehum min karnin hum eşeddu minhum batşen fe nakkabû fîl bilâd(bilâdi), hel min mahîsin.
Biz onlardan önce, kendilerinden daha zorlu nice nesilleri helâk ettik de ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar. Kaçacak bir yer mi var?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve nicesini
- وَكَمْ
- helak etmiştik
- أَهْلَكْنَا
- ه ل ك
- bunlardan önce
- قَبْلَهُمْ
- ق ب ل
- -dan
- مِنْ
- kuşaklar-
- قَرْنٍ
- ق ر ن
- onlar
- هُمْ
- daha kuvvetli idi
- أَشَدُّ
- ش د د
- bunlardan
- مِنْهُمْ
- tutuşu
- بَطْشًا
- ب ط ش
- gezip dolaşmışlardı
- فَنَقَّبُوا
- ن ق ب
- فِي
- ülkelerde
- الْبِلَادِ
- ب ل د
- (var) mı?
- هَلْ
- hiç
- مِنْ
- kaçacak yer
- مَحِيصٍ
- ح ي ص
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz onlardan önce, kendilerinden daha zorlu nice nesilleri helâk ettik de ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar. Kaçacak bir yer mi var?
- Diyanet Vakfı: Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Önlerinden nice nesilleri helat ettik ki, onlar bunlardan tutumca (kuvvetçe) daha çetindiler ve şehirlerde kaçacak delik aradılar. Var mı bir kaçacak yer?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik deşik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtuluş var mı?
- Ali Fikri Yavuz: Onlardan (senin kavminden) önce, biz nice nesilleri helâk ettik ki, onlar senin kavminden daha kuvvetli idiler. Öyle ki, memleketleri delik deşik etmişler, (her tarafı dolaşmışlar, ölümden kurtulmağa çare aramışlardı). Kaçacak bir yer var mı?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem önlerinde nice karn helâk ettik, onlar tutumca onlardan daha çetin idiler, beldelerde delik aradılar. Var mı bir kaçamak?
- Fizilal-il Kuran: Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Gerçekte onlar bunlardan daha güçlü idiler. Buna rağmen ölümden kurtulmak için memlekette delikler aradılar. Kurtuluş var mı?
- Hasan Basri Çantay: Biz, bunlardan evvel nice nesilleri helak etdik ki onlar kuvvetçe kendilerinden daha (üstün ve) çetin idiler, (Öyle ki ölümden kurtulmak için) memleketlerde delikler aramışlardı. (Fakat) firara bir (çâre) var mıydı?
- İbni Kesir: Biz; onlardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan ve diyar diyar dolaşan nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluş var mı?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlardan evvel nice nesilleri helâk ettik ki onlar kuvvetçe bunlardan daha şiddetli idiler, beldelerde dolaşıp durdular. Hiç kaçıp kurtulacak bir yer var mıdır?
- Tefhim-ul Kuran: Biz bunlardan önce nice kuşakları yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?
Resim yüklenemedi.