Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوا۟ يَٰمُوسَىٰٓ إِنَّا لَن نَّدْخُلَهَآ أَبَدًا مَّا دَامُوا۟ فِيهَا ۖ فَٱذْهَبْ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَٰتِلَآ إِنَّا هَٰهُنَا قَٰعِدُونَ
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb ente ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne).
Dediler ki: “Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler ki
- قَالُوا
- ق و ل
- Musa
- يَا مُوسَىٰ
- şüphesiz biz
- إِنَّا
- لَنْ
- oraya girmeyiz
- نَدْخُلَهَا
- د خ ل
- asla
- أَبَدًا
- ا ب د
- مَا
- onlar olduğu sürece
- دَامُوا
- د و م
- orada
- فِيهَا
- gidin
- فَاذْهَبْ
- ذ ه ب
- sen
- أَنْتَ
- ve Rabbin
- وَرَبُّكَ
- ر ب ب
- savaşın
- فَقَاتِلَا
- ق ت ل
- şüphesiz biz
- إِنَّا
- burada
- هَاهُنَا
- oturuyoruz
- قَاعِدُونَ
- ق ع د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dediler ki: “Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”
- Diyanet Vakfı: «Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar: «Ey Musa, onlar orada bulundukça biz asla oraya girmeyiz! Haydi, sen Rabbinle git, ikiniz savaşın; biz işte burada oturacağız!» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kavmi Musa´ya: «Ey Musa! Onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabb´in gidin savaşın. Biz burada oturacağız» dediler.
- Ali Fikri Yavuz: İsrâiloğulları şöyle dediler: “- Ey Mûsa, o zâlimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabb’in beraber gidin de ikiniz harp edin; biz mutlaka burada oturucularız.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ya Musâ, dediler: Onlar orada bulundukça biz oraya ebedâ giremeyiz, haydi sen rabbınla git ikiniz harb edin biz işte burada otururuz
- Fizilal-il Kuran: Dediler ki, «Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Git sen Rabbin ile birlikte savaş, biz burada kalıyoruz.»
- Hasan Basri Çantay: Onlar da (şöyle) söylediler: «Yâ Musa, onlar orada bulundukça biz oraya ilel´ebed giremeyiz. Artık sen Rabbinle beraber git! Bu suretle ikiniz harb edin! Biz mutlakaa oturucularız».
- İbni Kesir: Demişlerdi ki: Ey Musa; onalr orada oldukça, ebediyyen oraya girmeyiz. Git, sen ve Rabbın savaşın. Biz, burada oturanlardanız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Ya Mûsa! Biz elbette ebedîyen girmeyeceğiz, onlar orada devam ettikçe artık sen Rabbinle git, mukatelede bulun, bizler ise burada oturucularız.»
- Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Ey Musa, biz, orda onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.»
Resim yüklenemedi.