Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَوْمَ تُوَلُّونَ مُدْبِرِينَ مَا لَكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ ۗ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنْ هَادٍ
Yevme tuvellûne mudbirîn(mudbirîne), mâ lekum minallâhi min âsım(âsımin) ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).
(32-33) “Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah’(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o gün
- يَوْمَ
- ي و م
- arkanızı dönüp
- تُوَلُّونَ
- و ل ي
- kaçarsınız
- مُدْبِرِينَ
- د ب ر
- ama yoktur
- مَا
- sizin için
- لَكُمْ
- -tan
- مِنَ
- Allah-
- اللَّهِ
- hiç
- مِنْ
- kurtaracak kimse
- عَاصِمٍ
- ع ص م
- ve kimi
- وَمَنْ
- şaşırtırsa
- يُضْلِلِ
- ض ل ل
- Allah
- اللَّهُ
- artık olmaz
- فَمَا
- ona
- لَهُ
- hiçbir
- مِنْ
- yol gösteren
- هَادٍ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (32-33) “Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah’(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur.”
- Diyanet Vakfı: (32-33) «Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizi Allah´tan (O´nun azabından) kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O arkanızı dönüp gideceğiniz günden. Sizi Allah´tan koruyacak da yoktur. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık onu doğru yola iletecek biri yoktur!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «O gün arkanıza dönüp kaçacaksınız. Fakat sizi Allah´tan koruyacak olan yoktur. Her kimi Allah şaşırtırsa, artık ona bir yol gösterici bulunmaz.»
- Ali Fikri Yavuz: O gün, hesab yerini arkanızda bırakarak cehenneme döneceğiniz gündür. Allah’ın azabından sizi kurtaracak yoktur. Allah kimi sapıklığa düşürürse, artık ona bir hidayet edecek yoktur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O arkanıza dönüp gideceğiniz gün, yoktur size Allahdan bir himaye edecek, her kimi de Allah şaşırtırsa yoktur ona artık bir hidayet edecek
- Fizilal-il Kuran: Arkanıza dönüp kaçacağın gün Allah´a karşı sizi koruyan bulunmaz. Allah kimi şaşırtırsa artık ona yol gösteren olmaz.
- Hasan Basri Çantay: «(O gün, hesâb yerini) arkanızda bırakıb (cehenneme) döneceğiniz gündür. (O gün) sizi Allah (ın azabın) dan hiçbir kurtarıcı yokdur. Allah kimi şaşırtırsa onun yolunu bir doğrultucu da yokdur».
- İbni Kesir: Arkanıza dönüp kaçacağınız gün, sizi Allah´a karşı koruyan bulunmaz. Allah, kimi saptırırsa; onu doğru yola getirecek yoktur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «O arkanıza dönüp gideceğiniz gün sizin için Allah´tan bir koruyacak yoktur ve her kimi Allah sapıtırsa onun için doğru bir yola vardıracak yoktur.»
- Tefhim-ul Kuran: «Arkanızı dönüp kaçacağınız gün; sizi Allah´tan koruyacak yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğruya yöneltecek bulunmaz.»
Resim yüklenemedi.