Tâhâ Suresi 99. Ayet Meali

Kur'anı Kerim Meali
Kuran Meali
Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنۢبَآءِ مَا قَدْ سَبَقَ ۚ وَقَدْ ءَاتَيْنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكْرًا
Kezâlike nakussu aleyke min enbâi mâ kad sebak(sebaka), ve kad âteynâke min ledunnâ zikrâ(zikren).
(Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur’an) verdik.

    Türkçesi

    Arapçası

    Kökü

  • böylece
  • كَذَٰلِكَ
  • anlatıyoruz
  • نَقُصُّ
  • ق ص ص
  • sana
  • عَلَيْكَ
  • -nden
  • مِنْ
  • haberleri-
  • أَنْبَاءِ
  • ن ب ا
  • مَا
  • قَدْ
  • geçmişlerin
  • سَبَقَ
  • س ب ق
  • gerçekten
  • وَقَدْ
  • sana verdik
  • اتَيْنَاكَ
  • ا ت ي
  • -dan
  • مِنْ
  • katımız-
  • لَدُنَّا
  • ل د ن
  • bir Zikir
  • ذِكْرًا
  • ذ ك ر
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur’an) verdik.
  • Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ya Muhammed, işte sana böyle geçmişin önemli haberlerinden kıssa anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana tarafımızdan bir zikir verdik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana katımızdan bir zikir (düşünüp kendisinden ibret alınacak bir kitab) verdik.
  • Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), sana geçmişin (daha evvelki ümmetlerin mühim) haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana tarafımızdan bir Zikir (düşünüb kendisinden ibret alınacak KUR’AN) verdik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte sana böyle ya Muhammed geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şübhe yok ki sana ledünnümüzden bir zikir verdik
  • Fizilal-il Kuran: Sana böylece geçmişin bazı olayların anlatıyoruz. Sana katımızdan öğüt içerikli bir kitap verdik.
  • Hasan Basri Çantay: Sana geçmiş (ümmet) lerin haberlerinden bir kısmını işte böylece anlatıyoruz. Şübhe yok ki sana tarafımızdan bir zikir vermişizdir.
  • İbni Kesir: Sana geçmişlerin haberlerinden bir kısmını işte böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana, katımızdan bir de zikir verdik.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: İşte böylece geçmişlerin haberlerinden bir kısmını sana hikâye ediyoruz ve sana kendi tarafımızdan bir kitap da vermişizdir.
  • Tefhim-ul Kuran: Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik.

Resim yüklenemedi.

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces