Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَعْقَبَهُمْ نِفَاقًا فِى قُلُوبِهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ يَلْقَوْنَهُۥ بِمَآ أَخْلَفُوا۟ ٱللَّهَ مَا وَعَدُوهُ وَبِمَا كَانُوا۟ يَكْذِبُونَ
Fe a’kabehum nifâkan fî kulûbihim ilâ yevmi yelkavnehu bi mâ ahlefullâhe mâ vaadûhu ve bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne).
Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için O da kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar (sürecek) bir nifak soktu.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sokmuştur
- فَأَعْقَبَهُمْ
- ع ق ب
- iki yüzlülük
- نِفَاقًا
- ن ف ق
- içine
- فِي
- onların kalblerine
- قُلُوبِهِمْ
- ق ل ب
- kadar
- إِلَىٰ
- güne
- يَوْمِ
- ي و م
- kendisiyle karşılaşacakları
- يَلْقَوْنَهُ
- ل ق ي
- dolayı
- بِمَا
- döndüklerinden
- أَخْلَفُوا
- خ ل ف
- Allah
- اللَّهَ
- nedeniyle
- مَا
- verdikleri sözden
- وَعَدُوهُ
- و ع د
- ve dolayı
- وَبِمَا
- olduklarından
- كَانُوا
- ك و ن
- yalan söylüyor(lar)
- يَكْذِبُونَ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için O da kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar (sürecek) bir nifak soktu.
- Diyanet Vakfı: Nihayet, Allah´a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak (iki yüzlülük) soktu.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah´a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söylemeyi adet edindikleri için o da bu yaptıklarının akibetini kalplerinde kıyamete kadar sürecek bir nifaka çevirdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah´a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi.
- Ali Fikri Yavuz: Nihayet Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söylemeği âdet edindikleri için, Allah da bu işlerinin sonunu, kalblerinde kıyamet gününe kadar devam edecek bir nifaka çeviriverdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Allaha verdikleri va´di tutmadıkları ve yalan söylemeği âdet edindikleri için o da bu fi´llerinin akıbetini kalblerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir nifaka kalb ediverdi
- Fizilal-il Kuran: Allah´a verdikleri sözden caydıkları ve yalan söyledikler gerekçesiyle Allah, karşısına çıkacakları güne kadar kalplerine münafıklığı yerleştirdi.
- Hasan Basri Çantay: Nihayet, Allaha va´d etdiklerini tutmadıkları, yalan söyledikleri için O da (bu fiillerinin) akıbetini kalblerinde, kendisinin huzuruna çıkacakları güne kadar (sürecek), bir nifak yapdı.
- İbni Kesir: Allah´a verdikleri vaadi tutmadıkları ve yalanı adet edindikleri için, kendisinin huzuruna çıkacakları güne kadar Allah kalblerine nifak soktu.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık Allah Teâlâ´ya vaadettikleri şeyde O´na muhalefet ettikleri için ve yalan söyler oldukları için O da onların bu hareketlerinin akibetini ona mülâki olacakları güne kadar onların kalplerinde bir nifaka döndürdü.
- Tefhim-ul Kuran: Böylece O da, Allah´a verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar, kalplerinde nifakı (sonuçta köklü bir duygu olarak) yerleşik kıldı.
Resim yüklenemedi.