مَّا
جَعَلَ
ٱللَّهُ
لِرَجُلٍ
مِّن
قَلْبَيْنِ
فِى
جَوْفِهِۦ
ۚ
وَمَا
جَعَلَ
أَزْوَٰجَكُمُ
ٱلَّٰٓـِٔى
تُظَٰهِرُونَ
مِنْهُنَّ
أُمَّهَٰتِكُمْ
ۚ
وَمَا
جَعَلَ
أَدْعِيَآءَكُمْ
أَبْنَآءَكُمْ
ۚ
ذَٰلِكُمْ
قَوْلُكُم
بِأَفْوَٰهِكُمْ
ۖ
وَٱللَّهُ
يَقُولُ
ٱلْحَقَّ
وَهُوَ
يَهْدِى
ٱلسَّبِيلَ
Ali Fikri Yavuz:
Allah bir adamın göğsünde iki kalb yaratmamıştır. Kendilerinden “Zihar” yaptığınız= annelerinize benzettiğiniz, karılarınızı analarınız kılmamıştır. (Bir kimsenin karısını, annesinin bir uzvuna benzetmesine “Zihar” denir. Ancak benzetilen annenin uzvu, veya mahreminin uzvu, zihar yapan için bakılması haram olan bir uzuv olması şartdır. Meselâ bir kimsenin karısına: “- Sen bana, annemin arkası veya karnı gibisin” demesi zihar olur. İslâmdan önce, bu gibi sözler boşanmayı icab ettiriyordu. İslâmda bunun telâfisi bir keffaret ödemekledir). Evlâdlıklarınızı da (neseben olan) oğullarınız yerinde tutmamıştır (Cahiliyyet devrinde olduğu gibi, mirasçı ve mahrem olmazlar. Yabancı bir kimse için, benim oğlumdur diye) bu söylediğiniz, ağızlarınızdaki sözünüzdür (boşuna bir sözdür). Allah ise hakkı söyler ve O, doğru yola hidayet buyurur.
Wholesale B2B Marketplaces