Âli İmrân Suresi 143. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ كُنتُمْ تَمَنَّوْنَ ٱلْمَوْتَ مِن قَبْلِ أَن تَلْقَوْهُ فَقَدْ رَأَيْتُمُوهُ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ
Ve lekad kuntum temennevnel mevte min kabli en telkavhu, fe kad raeytumûhu ve entum tenzurûn(tenzurûne).
Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.

    Türkçesi

    Arapçası

    Kökü

  • andolsun ki
  • وَلَقَدْ
  • siz
  • كُنْتُمْ
  • ك و ن
  • arzuluyordunuz
  • تَمَنَّوْنَ
  • م ن ي
  • ölümü
  • الْمَوْتَ
  • م و ت
  • مِنْ
  • önce
  • قَبْلِ
  • ق ب ل
  • أَنْ
  • onunla karşılaşmadan
  • تَلْقَوْهُ
  • ل ق ي
  • işte
  • فَقَدْ
  • onu gördünüz
  • رَأَيْتُمُوهُ
  • ر ا ي
  • ve siz
  • وَأَنْتُمْ
  • bakıp duruyorsunuz
  • تَنْظُرُونَ
  • ن ظ ر
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
  • Diyanet Vakfı: Andolsun ki siz, ölümle yüzyüze gelmezden önce onu temenni ederdiniz. İşte şimdi onu karşınızda gördünüz.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat işte onu gördünüz, izleyiciler gibi bakıp duruyordunuz.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
  • Ali Fikri Yavuz: Gerçekten siz, savaşa tutuşmazdan önce, ölüp şehid olmayı arzu etmiştiniz. Fakat işte onu gördüğünüz halde bakıp duruyorsunuz. (Bu âyet-i kerime, Bedir savaşında bulunamayıp Medine’de kalanlar hakkında nâzil olmuştur. Bunlar Bedir savaşında bulunup şehid olmayı arzu etmişlerdi. Fakat daha sonra Uhud savaşında bulundukları halde, çokları savaşa karşı ayak direyememişti).
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Celâlim hakkı için siz o ölümle karşılaşmadan evvel onu temenni ediyordunuz, fakat işte onu gördünüz bakıb duruyordunuz
  • Fizilal-il Kuran: Sizler ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Oysa onu görünce bakıp duruyorsunuz.
  • Hasan Basri Çantay: Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamışdınız. İşte onu gerçekden gördünüz de. (Fakat) siz (seyirciler gibi) bakıyordunuz.
  • İbni Kesir: Gerçekten siz, ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamıştınız. İşte onu gördüğünüz halde bakıp duruyorsunuz.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, siz ölümü onunla karşılaşmadan evvel temenni ediyordunuz. İşte siz bekleyip durduğunuz halde onu görüverdiniz.
  • Tefhim-ul Kuran: Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.

Yarınki hayatına şimdiden taşın.

Vaktin Çağrısı

Flashcards for dua, digital product

Şehr-i Ramazan