Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor
مَّن يُصْرَفْ عَنْهُ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمَهُۥ ۚ وَذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْمُبِينُ
Men yusraf anhu yevme izin fe kad rahımeh(rahımehu), ve zâlikel fevzul mubîn(mubînu).
(O günün azabı) kimden savuşturulursa, gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte bu apaçık kurtuluştur.
- çevrilip savılırsa
- ص ر ف
- يُصْرَفْ
- (Allah) ona acımıştır
- ر ح م
- رَحِمَهُ
Diyanet Vakfı:
(O günün azabı) kimden savuşturulursa, gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte bu apaçık kurtuluştur.
Diyanet İşleri Başkanlığı:
O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah onu esirgemiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
O gün kimden azap giderilirse, işte Allah onu bağışlamıştır. Ve işte apaçık kurtuluş budur.
Elmalılı Hamdi Yazır:
O gün kimden azab giderilirse, kuşkusuz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Ali Fikri Yavuz:
O gün, kimden azab giderilirse muhakkak ki Allah ona merhamet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Kim kendisinden o gün azab bertaraf edilirse işte onu rahmetiyle yarlıgamıştır. Ve işte ıyan beyan kurtuluş odur.
Fizilal-il Kuran:
O gün kim azaptan uzak tutulursa Allah onu kayırmış olur. İşte kesin kurtuluş budur.
Hasan Basri Çantay:
«O gün kim azâbdan döndürülür (kurtarılır) sa muhakkak ki (Allah) onu esirgemişdir. Apaçık kurtuluş (ve seâdet) de işte budur».
İbni Kesir:
O gün, kim ondan döndürülürse; şüphesiz o, rahmete ermiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Kim kendisinden o gün azab bertaraf edilirse muhakkak ona merhamet buyurmuştur. Ve işte en açık bir kurtuluş odur.»
Tefhim-ul Kuran:
O gün, kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan ´kurtuluş ve mutluluk´ budur.