Nâziât Suresi Türkçe Meali

  • Nâziât  1: Boğulmuş olanları söküp alanlara andolsun.
  • Nâziât  2: Canları kolaylıkla alanlara,
  • Nâziât  3: Yüzüp yüzüp gidenlere,
  • Nâziât  4: Yarıştıkça yarışanlara,
  • Nâziât  5: Ve işleri yönetenlere,
  • Nâziât  6: O gün; bir sarsıntı sarsar,
  • Nâziât  7: Ve peşinden bie başkası gelir.
  • Nâziât  8: O gün kalbler titrer,
  • Nâziât  9: Gözler yere döner.
  • Nâziât  10: Biz, eski halimize mi döndürüleceğiz? derler.
  • Nâziât  11: Ufalanmış kemikler olduğumuz vakit mi?
  • Nâziât  12: O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler.
  • Nâziât  13: Doğrusu o, bir tek çığlıktır.
  • Nâziât  14: Ki o zaman, hepsi toprağın yüzüne dökülecektir.
  • Nâziât  15: Musa´nın haberi geldi mi sana?
  • Nâziât  16: Hani Rabbı ona; mukaddes vadide, Tuva´da şöyle seslenmişti:
  • Nâziât  17: Firavun´a git; çünkü o, çok azmıştır.
  • Nâziât  18: De ki: temizlenmeye meylin var mı senin.
  • Nâziât  19: Rabbına giden yolu göstereyim de O´ndan korkasın.
  • Nâziât  20: Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.
  • Nâziât  21: Ama o, yalanlayıp isyan etti.
  • Nâziât  22: Sonra arkasını döndü, koşmaya başladı.
  • Nâziât  23: Toplayıp seslendi:
  • Nâziât  24: Ve sizin en yüce Rabbınız benim, dedi.
  • Nâziât  25: Bunu üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
  • Nâziât  26: Şüphesiz ki bunda, korkan kimseler için ibret vardır.
  • Nâziât  27: Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü mü? Onu bina etmiştir.
  • Nâziât  28: Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir.
  • Nâziât  29: Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü ortaya çıkarmıştır.
  • Nâziât  30: Bundan sonra yeri döşemiştir.
  • Nâziât  31: Ondan suyunu ve otlağını çıkarmıştır.
  • Nâziât  32: Dağları dikmiştir.
  • Nâziât  33: Sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi için.
  • Nâziât  34: Fakat o en büyük bela geldiği zaman;
  • Nâziât  35: O gün insan, neye çalıştığını anlar.
  • Nâziât  36: Cehennem, bakan herkese apaçık gösterilir.
  • Nâziât  37: Artık kim haddini aşmışsa.
  • Nâziât  38: Ve kim dünya hayatını tercih etmişse;
  • Nâziât  39: Şüphesiz ki onun varacağı yer; cehennemdir.
  • Nâziât  40: Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa;
  • Nâziât  41: Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir.
  • Nâziât  42: Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.
  • Nâziât  43: Senin neyine onun zamanını bildirmek.
  • Nâziât  44: En sonunda o, ancak Rabbına aittir.
  • Nâziât  45: Sen, ancak O´ndan korkanı uyaransın.
  • Nâziât  46: Ve onlar onu gördükleri gün; sadece bir akşam veya bir kuşluk vakti kalmış gibi olurlar.
  • Sistemli Evden Eve Taşımacılık

    Vaktin Çağrısı

    Wholesale B2B Marketplaces